2010 Dünya Kupası’nın bir Afrika ülkesinde yapılacağı mutlaktı. Güney Afrika, Fas ve Mısır’ı geçerek tertibi aldı.
İddialı girdik tekrar elemelere… Ermenistan deplasmanında gelen 2-0 ile başladık. İç alandaki Belçika beraberliği ve Bosna galibiyeti geldi akabinde… Asıl badire veren Estonya deplasmanında kaçırdığımız goller ve fakat beraberlik alabilmemiz oldu. Sonrası, 4 gün ortayla 2 İspanya mağlubiyetiydi. Estonya galibiyetiyle bir umut gelse de arka arda Bosna ve Belçika mağlubiyetleriyle havlu attık.
LÖW’E SIRBİSTAN ŞOKU
Ev sahibi Güney Afrika’nın bulunduğu kümede favori Fransa’ydı. Fakat Fransız futbolcuları antrenmanı protesto etmeye kadar götürecek makus ilgileri olan bir teknik adamları vardı: Raymond Domenech. Fransa, birinci maçında aldığı Uruguay beraberliğinden sonra puan göremedi. Meksika ve Güney Afrika’ya kaybedip elendi. İşin ilginci, mesken sahibi de kümeden çıkamadı.
Arjantin’in başında Diego Maradona vardı. Maradona, dönemi 3 kupayla bitiren Zanetti ve Cambiasso’yu takıma almamıştı. Tartı, Messi’nin üzerindeydi. Görece zayıf bir kümeden fazla zorlamadan 9 puanla çıktılar. Güney Kore de onlara katıldı.
ABD, Slovenya ve Cezayir ile eşleşen İngiltere, rahat çıkacağını sanıyordu kümeden. Fakat pek o denli olmadı. ABD ve Cezayir beraberliklerinin akabinde zar güç bir Slovenya galibiyetiyle bilet alabildiler. Löw idaresindeki Almanya, 4-0’lık Avustralya galibiyetiyle başladığı turnuvada Sırbistan mağlubiyetiyle sarsıldı. Gana galibiyeti çeşidi getirdi. Sert bir ekiple turnuvaya gelen Hollanda da puan kaybetmeden ikinci cinse yükseldi.
LAMPARD’IN GOLÜ GİTTİ
Son şampiyon İtalya’yı tam manasıyla bir kabus bekliyordu. Paraguay ve Yeni Zelanda beraberliklerinin üstüne Slovakya’ya 3-2 yenilerek kümenin en altında kaldılar. Brezilya ve Portekiz, birebir kümeden el ele çıktılar. Portekiz, Kuzey Kore’yi 7-0 yenerek havasını attı. İspanya, şok İsviçre hezimetiyle başladığı kümeden Şili ve Honduras galibiyetleriyle önder çıktı.
Uruguay, Güney Kore’yi, Gana da ABD’yi 2-1 yenerek çeyrek finalist oldular. Arjantin de Meksika’yı 3-1 yendi. Almanya, İngiltere önünde maça süratli başladı. Klose ve Podolski ile durum 2-0’a geldi. Upson 37’de farkı teğe indirdi. Olan işte o vakit oldu. Lampard’ın aşırtması Neuer’i aştı. Üst direğe vuran top çizginin içine çarparak geri geldi. Yardımcı hakem doğal olarak geride kaldığı için gol verilemedi. Almanlar, ikinci yarıda toparlanıp 4-1 kazandılar.
MELO’YA KIRMIZI KART
Hollanda, Slovakya’yı 2-1 yenerek çeyrek finalist oldu. Brezilya da Şili önünde 3-0’la kazandı. Paraguay, penaltılarla Japonya mahzurunu aşarken İspanya, Portekiz’i David Villa ile aşıyordu.
Hollanda, Brezilya çeyrek finalinde hem gol hem de tekme tokat vardı. Hollanda 2-1 kazanırken Felipe Melo kırmızı kart görüyordu. Uruguay-Gana maçında ise Luis Suarez son dakikada kaleye giren topu elle çıkardı. Kırmızı kart gördü fakat Asamoah Gyan’ın kaçırdığı penaltı işi öbür noktalara taşıdı. Penaltılara giden maçı Uruguay kazandı.
Almanya, Arjantin önünde fazla zorlanmadı. Maradona neredeyse Messi’yi kendisi etkisiz hale getirmişti. 4-0 kazanan Almanya yarı finaldeydi. İspanya, Paraguay’ı da tek golle geçiyordu.
ALMANYA ÜÇÜNCÜ
Hollanda ile Uruguay ortasındaki yarı final bol gollü geçti. 3-2 kazanan Portakallar 32 yıl sonra finaldeydi. İspanya ise Almanya önünde klasik futbolunu oynuyordu. Puyol’un baş golü sonucu belirliyordu. Almanya üçüncülük maçındaki Uruguay’ı 3-2 yenerek arka arda ikinci üçüncülüğünü alıyordu.
Hollanda ile İspanya ortasındaki final maçında pek parlak bir futbola sahne olmadı. Hakem Howard Webb’in De Jong’a vermediği kırmızı kart konuşulacak cinstendi. Robben’in kaçırdığı goller, Hollanda’ya değerliye mal olacaktı. Tıpkı 109’da Heitinga’nın atılması üzere. 116’da Iniesta’nın sağ çaprazdan vuruşu ağlara gittiğinde Vicente Del Bosque idaresindeki İspanya zafere ulaşıyordu. Iniesta, formasını çıkardığında altında ömrünü yitiren Espanyol futbolcusu Jarque’nin ismi vardı. İspanya, tarihinde birinci defa dünya şampiyonuydu.
ZİDANE’IN BAŞI VE DÜNYA KUPASI
2006 Dünya Kupası’nın tertibi tartışmalı bir oylamayla Almanya’ya gitmişti. Son dünya üçüncüsü olarak elemelere Ersun Yanal idaresinde başladık. Son 3 maçta misyona Fatih Terim geldi. Ukrayna’nın gerisinde kaldığımız kümeden play-off bileti aldık. İsviçre karşısında birinci maçında 2-0 kaybettik. İkinci maçın öncesinde başlayan olaylar zinciri 4-2 kazanmamıza karşın elendiğimiz müsabakanın sonuna sarktı. Futbolcular ortasında çıkan arbede ceza yağmuruna tutulmamıza neden oldu.
FRANSA ZAR ZOR
Ev sahibi Almanya, Jurgen Klinsmann’ı ekibin başına getirmiş ancak yanına da deneyimli Joachim Löw’ü vermişti. Almanya, kümeden 3 maçta 3 galibiyetle rahatça çıktı. İngiltere, İsveç ile el ele tipi geçerken, bu kupanın vefat kümesinden Messi’nin de yer aldığı Arjantin ve Hollanda çıktı. Drogba’nın liderliğindeki Fildişi Kıyısı ve Sırbistan-Karadağ elendiler.
Genç Cristiano Ronaldo’nun varlığıyla renklenen Portekiz, Scolari idaresinde 3’te 3 yapıyordu. İtalya ve Brezilya da kümelerinde işlerini talihe bırakmıyorlardı. Fransa ise Raymond Domenech idaresinde iç sıkan bir futbol sergiliyordu. İsviçre’nin akabinde zar güç çıktılar kümeden. İspanya da 3’te 3 yapan gruplardan birisiydi.
Almanya, ikinci çeşitte İsveç karşısında Podolski’nin birinci 12 dakikada attığı 2 golle kazandı. Arjantin ve İngiltere kısır sonuçlarla çeyrek finale uçtular. Portekiz ise tekmelerin ve kartların havada uçuştuğu maçta Hollanda’yı 1-0 yendi. İtalya, tartışmalı bir penaltıyla Avustralya mahzurunu aşıyordu. Brezilya, Ukrayna ve sürpriz bir formda İspanya’yı deviren Fransa da son 8’e kalmıştı.
İTALYA KAZANDI
Almanya-Arjantin maçında Messi’yi kenarda unutan Pekerman ve Arjantinli oyuncuların penaltı atma hallerini kâğıttan inceleyen Lehmann ön plandaydı. Olağan mühleti 1-1 biten maçta penaltılarla kazanan Almanya oldu, İtalya da, Ukrayna’yı rahatça 3-0 yeniyordu. Rooney’nin kırmızı kart gördüğü maçta Portekiz, İngiltere’yi penaltılarla eledi. Lakin asıl sürpriz Fransa’nın turnuvanın en büyük favorisi Brezilya’yı Henry’nin golüyle geçişiydi.
Almanya, Lippi idaresindeki İtalya karşısında uzatmalarda yıkıldı. Grosso ve Del Piero’nun golleri İtalya’yı finale yolladı. Fransa ise tekrar çaktırmadan Portekiz’i tek golle aşıyordu. Üçüncülük maçında Almanya, Portekiz’i 3-1 yenerek teselli buldu.
Final maçında Zidane’ın penaltısıyla öne geçti Fransa… Karşılık 19’da Materazzi’den geldi. Müsabakaya damgasını vuran ise Zidane’ın küfreden Materazzi’ye attığı baş ve gördüğü kırmızı kart oldu. Penaltılarla kazanan İtalya, ülke futbolundaki soruşturmaya karşın zafere ulaşıyordu.