2001 yılında kurulan AKP, siyaset sahnesinde 23 yılı geride bıraktı. Yıldönümü kutlamaları bugün gerçekleşecek olan AKP’nin 23 yıllık geçmişini Sözcü gazetesi muharriri Emin Çölaşan kaleme aldı. Çölaşan, yazısında ayrıyeten Meral Akşener’e de tavsiyede bulundu.
Emin Çölaşan’ın yazısı şöyle:
“Sevgili okurlarım, bugün iktidardaki partinin 23. kuruluş yıldönümü imiş ve merasimlerle kutlanacakmış!
Kutlasınlar bakalım…
Ama bunu yaparken memleketi bu 23 yıl içerisinde nerelerden nerelere sürüklediklerinin hesabını da hiç değilse kendi vicdanlarında yapsınlar.
Eserleri çok özetle şunlardır:
-Kitleleri mahveden ve önlenmesi mümkün olmayan yüksek enflasyon.
-İnsanlarımızı birbirine düşüren olaylar.
-Önlenemeyen ve milyonlarca insanımızı mahveden işsizlik.
-Yok edilen hukuk ve adalet kavramları. Yargının ele geçirilmesi.
Nerelerden nerelere geldik…
Meral Akşener isimli bir eski parti önderi artık çıkmış ortaya, Kemal Kılıçdaroğlu’nu ve Ümit Özdağı’ı mahkemeye vereceğini söylüyor.
Kendisini eleştirirken hakaret etmişler.
Hanımefendi parti başkanlığını yitirdi…
Bir müddettir piyasada yok.
Başkanlık elinden kuş üzere uçtu gitti…
Ve bu siyasi ortamda işi gücü bırakmış, nelerle uğraşıyor.
Yakıştı mı?
Hanımefendiyi bir müddettir siyaset piyasasında göremiyoruz.
Nerelere gitti, niye kayboldu bilen yok.
Kendisine naçizane teklifim şudur.
Bugün yapılacak merasimlerde kimi milletvekilleri ile belediye liderleri AKP’ye katılacakmış.
O kervana katılmasını samimiyetle isterim!
Bundan sonra yoluna hem sıkı bir AKP’li olarak devam eder, hem de gerek Recep Bey ve gerekse AKP için geçmişte söylediği ağır sözleri biraz olsun içine sindirmiş olur.
Ben bu hanımefendinin durumunu biraz da Devlet Bey’e benzetiyorum…
O da geçmişte MHP Genel Başkanı olarak aynı doğrultuda ne laflar etmiş, Recep Bey ve partisi için neler demişti…
Sonra 180 derece çark etti ve AKP iktidarının en büyük destekçisi kesildi.
O nedenle söylüyorum, Meral Hanım bana sorarsanız er ya da geç AKP’nin trenine binecektir ve o takdirde sakın ola ki hiç kimse şaşırmasın.
23 yılda memleketi duman ettiler…
Oy avcılığı hırsıyla Türk Milletini cemaatlere ve tarikatlara teslim etmeye kalkıştılar.
Millet sürünürken ellerindeki sonsuz kaynakları akıl almaz bir savurganlık ve şımarıklıkla çarçur edip milletin paralarını (belediyeler dahil) ona buna peşkeş çektiler.
Ama bu tezgah 31 Mart seçimlerinde bozuldu.
Resmen hezimete uğradılar.
Şimdi geldikleri nokta çok değişik…
TİP’ten milletvekili seçilen Can Atalay’ı Anayasa Mahkemesi kararlarına karşın Meclis’e sokmuyorlar.
“Bize ne mahkeme kararından, biz Anayasa Mahkemesi falan takmayız” diyorlar…
Baskı rejimi öylesine boyutlara vardı ki, birtakım televizyonlarda yayınlanan sokak röportajlarına bile yasak getirdiler.
Kendisine mikrofon uzatan muhabirin sorularına karşılık veren bir genç kızı bile iki gün evvel tutuklattılar…
Amaç toplumu bu üzere yollarla korkutup sindirmek, etrafa dehşet salıp konuşamaz ve yazamaz duruma düşürmek.
Kuruluş yıldönümleri kutlu olsun, hayrını görsünler… Kendi güçleri yetmeyince yanlarına Devlet Bey, Meral Hanım üzere kimilerini almak zorunda kaldılar.
Bugün de birkaç milletvekili ile belediye liderini bağlayıp, rozet takacaklarını açıkladılar.
Onlara neler vereceklerini, pazarlığın hangi basamaklarda gerçekleştiğini şu anda bilemiyoruz.
Bir iktidar partisi 23. kuruluş yıldönümünde şayet birkaç milletvekili ile belediye liderine muhtaç duruma düşmüşse, vay o iktidarın haline!
Güle güle, tabanına kadar kullansınlar.”